Kara günde, sözün bittiği yerdeyiz.
Bugün herkese can olan bir meslektaşımız sağlıkta şiddet nedeniyle görevi başında katledildi. Uzm. Dr. Ekrem Karakaya’ya yapılan bu korkunç saldırı, tüm camiamıza yapılmış bir saldırıdır.
Bu kaçıncı sağlıkta şiddet olayı? Kaç kişinin daha canının yanması gerekiyor, kaç ocağın daha sönmesi gerekiyor sizler için?
İş yükümüz çok, yetişemiyoruz, etkin bir hizmet sunamıyoruz dedik, duymadınız, angaryalara boğdunuz. Görevimizi yerine getirdiğimiz için gelen cimer/sabim şikayetlerini bizlere iletmeyin, kapatın dedik, duymadınız, usulsüz soruşturmalar açarak bu hukuksuzluğa ortak oldunuz. Kuyruklar oluyor, hastalar bekliyor bu şiddeti doğuruyor, randevuyla hasta bakalım, hastalar beklemeden hizmet alsın dedik, duymadınız, 5 dakikaya bir randevu açtınız. 36 saat nöbetler, gün aşırı nöbetler cinayettir, insani şartlarda çalışmak istiyoruz dedik, duymadınız nöbet yazmaya devam ettiniz, oysaki daha bir sene bile olmadı meslektaşımız Rümeysa Berin ŞEN'i kaybedeli. Sağlıkta şiddet sona ersin diye miting düzenledik, iş bıraktık, basın açıklaması yaptık, sosyal medyada bağırdık, suç duyurusunda bulunduk, dava açtık. Sesimiz duyulsun diye yıllardır uğraştık, uğraşıyoruz. Söyleyin daha ne yapmamız gerekiyor, buna son vermeniz için kaç meslektaşımızı kaybetmemiz gerekiyor?
Tek isteğimiz etkin bir sağlıkta şiddet yasası ve caydırıcı yaptırımlardı. Ancak isteklerimiz karşılanmadı. Oyaladınız. TBMM Sağlık Çalışanlarına Yönelik Artan Şiddeti Araştırma Komisyonu Raporu, sağlık meslek örgütlerinin konuyu irdeleyen, çok sayıda rapor ve çözüm önerilerine rağmen sağlıkta şiddet artmaya devam ediyor. Allayıp pulladığınız sağlıkta şiddet ile ilgili yasalar işlemiyor. Şiddete başvurup serbest bırakılan saldırganların haberleriyle kendine güç bulan, gün geçtikçe barbarlaşan, hekimlere karşı fütursuzca düşmanlaştırılan, şiddeti kendinde hak gören bir topluma karşı yalnızlaştırdınız. Kapıyı gösterdiniz, giderlerse gitsinler, istifa ederlerse etsinler dediniz.
Bizi düşünmüyorsunuz, duymuyorsunuz görmüyorsunuz. Ama sağlık sisteminin elinizde patlayacağını da görmüyor musunuz? İl merkezlerindeki hastanelerde bile uzman doktor kalmadı, bir bir istifa ediyoruz, dayanamıyoruz. Yeni mezunlarımız umutsuz, insani çalışma koşulları sunmadığınız için tus kadrolarını ne kadar artırırsanız artırın, kadrolar boş kalmaya devam edecek, 10 yıl sonra kendinizi bile ameliyat ettireceğiniz cerrah bulamayacaksınız. Kontrolsüzce her başvuran hastayı muayene etmemizi istedikçe, zaman yetersizliği nedeniyle etkin bir tedaviye ulaşamayan hasta, tekrar başvurmak zorunda kalacak, devlet ekonomisi olumsuz etkilenecek. Hekimsiz kalan hastalar nedeniyle hastalıklar artacak, sistem kilitlenecek, tedaviye ulaşılamaz hale gelinecek. Tükeniyoruz, tükeniyorsunuz.
Can güvenliğimizi dahi sağlayamayan bu ülkede hekimlik görevimizi yerine getirmek istemiyoruz. Bizler bu mesleği yaşatmak için seçtik, yaşatırken katledilmek için değil. 'Şifa Allah'tan ölüm hekimden' ve şiddeti özendiren her türlü politikayı kabul etmiyoruz. Yaşanan bu korkunç olayı şiddetle kınıyoruz. İcraate geçmek için tüm hekimlerin istifa etmesini, ülkeyi terk etmesini, ölmesini, katledilmesini, memleket olarak hekimsiz kalınmasını mı bekliyorsunuz? Tekrarlanmaması için gereken tüm önlemleri ve yaptırımları almaları için yetkilileri göreve çağırıyoruz. Artık yeter. Sağlıkta şiddet son bulsun!!
Camiamızın başı sağolsun.
ANKAHED YÖNETİM KURULU